Merhabalar.....
Aslında bu yazıyı uzun zamandır yazmak istemiştim... Bugüne kısmetmiş...
Ben, Leyla ile Mecnunu televizyonda yayınlandığında sadece bir kaç bölümünü izlemiştim...Ama ne zaman dizi oyuncularının düşünce özgürlükleri ile yaptıkları ve katıldıkları eylemler yüzünden dizi televizyondan kaldırıldı.. Dedim ki bu dizi izlenir :)
Senaryosunu Burak Aksak'ın yazdığı yönetmenliğini Onur Ünlü'nün yaptığı Leyla ile Mecnun tam bir olarak absürt komedi...
Dediğim gibi dizi TV de yayınlanırken sadece bir kaç bölüm izlemiştim.. Ama daha sonra eşimle birlikte en baştan izlemeye karar verdik. Bugünde son bölümü izledik...
Ve naçizane tavsiyem şudur arkadaşlar... İZLEYİN... Bu diziden size zarar gelmez.. Aksine faydasını görürsünüz...Çünkü ben arkadaşlığın böyle güzel anlatıldığı başka bir dizi hatırlamıyorum...
Töre cinayetleri yok, 15 yaşında kızı 70 yaşındaki adamla evlendirmek yok, arkadaşının sevgilisine asılan adam yok,... Dostluk var, paylaşmak var, arkanda bir desteğin olduğunu bilmek var,aşk var, beklemek var.... Ama bazen çokta güzel absürtlük var ,bilim kurgu var :) Adamlar aya çıktı yani o derece...
Otursam karakterlerle ilgili baya kitap yazarsın. Herbiri başlı başıan bir hikaye...
Mesela bir mecnun var ki kendisi nam-ı değer Ali Atay olur... :) Hikaye mecnunun üzerine kurulu..
Aynı gün, aynı hastanede dünyaya gelen iki bebek, yatak
sayısının azlığından dolayı yan yana yatırılırlar. Ailelerinin "doğar
doğmaz birbirlerini buldular" sözü üzerine beşik kertmesi yapılan bebekler,
isimlerini de efsane aşıklar olan Leyla ile Mecnun’ dan alırlar.
Aradan 25 yıl geçer. Bir sabah ailesi Mecnun'a durumu
anlatır ve Leyla'yı istemeye giderler. Mecnun başta bu durumdan rahatsızlık
duysa da Leyla'yı görür görmez aşık olur. Onu etkilemek için ne yapacağını
bilemeyen Mecnun, bir gece rüyasında aksakallı dedeyi görür. Aksakallı dedenin
rüyalarından çıkıp Mecnun'la beraber yaşamaya başlamasıyla da işler karışır. Mecnun
Leylayı bir trafik kazasında kaybeder. Bu durumu kabullenemeyen Mecnun 1 yıl
kimseyle konuşmaz. Daha sonra Leyla'nın organlarının bağışlandığını öğrenir.
Bunun peşine düşen Mecnun Leyla'nın kalbini alan Şirin ve ciğerini alan Sedef
ile tanışır. Bir yanda kültürlü ve bilgili Şirin diğer yanda kuryelik yapan ve
kendi gibi olan Sedef vardır. Mecnun ikisi arasında gidip gelir ancak ikisiyle
de mutlu olamaz. Sedef ve Şirin mahalleyi terk eder. Leyla'sının peşinde
çöllere düşen Mecnun daha sonra babasının eski bir arkadaşı olan Ömer'in kızı
Leyla'ya aşık olur.
Bütün karakterleri anlatmamın imkanı yok ama bu iki karakteri siz göstermezsem olmazdı...
Erdal Baggal :)Mahalallenin paragöz bakkalı...
-Çay erdal baggalda içilir...
-Baggalım ben baggal
İsmail abiiiiii :) Bu diziyi her izlediğimde gönlüme taht kurmuştur.. Hatta bu diziyi sevmemde ki en büyük etkendir..Mecnun'un çocukluk arkadaşı. Her gün farklı bir iş
yapmaktadır. Babasının bir gemide geleceği umuduyla sahilde el sallamaktadır.Ve o her salladığında ben hep aynı cümleyi kurmuşumdur
-İsmail abi o gemi bir gün gelicek..
-Ben ne anasının gözüyüm ben
-Senin ağzından çıkanı kulağın duyuyormu
-Benim dedelerim varya.....
Yani son sözüm şunlardır.. Ölmeden önce yapılması gerekenler diye bir liste varsa eğer... Bu dizi o listeyi zorlar:)
Sevgiler Ayda'dan...
Tek bir bölüm izlemedim ama artik mutlaka izlemem lazim onu anladim
YanıtlaSilTek bir bölüm izlemedim ama artik mutlaka izlemem lazim onu anladim
YanıtlaSilbence de mutlaka izlemelisin... bende şuan bütün bölümleri arşiv olarak var :) ilk bölümleri sıkacaktır.. ama sakın bırakma devamında çok eğleceksin :)
Sil