17 Mart 2018 Cumartesi

KISACIK BİR ''GÖLYAZI'' GEZİSİ



Herkese Merhabalar
Geçtiğimiz ay  Bursa'ya eşimin rahatsız olan teyzesini ziyaret etmek üzere yola çıkmıştık. Daha önce bir belgeselde izlediğim Gölyazı'nın yakınlarda olduğunu görünce uğramadan edemedik. Zamanımız 
çok kısıtlıydı ve hava çok soğuktu. Ama yakın zamanlar da yeniden gideceğiz diye düşünüyorum.
Gölyazı Bursa'ya bağlı Uluabat gölü kenarına kurulmuş bir balıkçı köyü. Göl kenarında kurulduğu için de zaten doğal bir güzelliğe sahip. Yerel halkın genel geçim kaynağı balıkçılık. Bayanlarda eşleriyle birlikte balığa çıkıyor. Hatta eşini kaybetmiş bir bayan eşinden kalan teknesiyle balıkçılık yapıp çoçuklarını büyütmüş. Bunu duyduğum da o bayanla nasıl gurur duydum anlatamam. 

Gölyazı'da ayrıca yerli ve yabancı turistlerin ilgi  odağı olan kocaman asırlık bir çınar ağacı var. İsmi ''Ağlayan Çınar'' ..  Çokta duygusal bir hikayesi var. 
Adını gövdesinden akan suyundan alan çınarın efsanesi, eski adıyla Apolyont şimdiki adıyla Gölyazı’da yüzyıllar önce Rumlar ve Türkler birlikte yaşadığı yıllara dayanıyor.
 Çınarın arkalarından gözyaşı döktüğü aşıklar, yakışıklı Türk genci Mehmet ve güzeller güzeli Rum kızı Eleni bu barış dolu ortamda, çocukluklarından itibaren hiç ayrılmadan büyüdüler. Ancak bu iki millet arasında başlayan düşmanlık aralarına girdi. Rum köyleri boşaltıldı ve burada bulunan Rumlar ile Selanik’te bulunan Türklerin yer değiştirmesine karar verildi.
 Mehmet, Göç için yola çıkan Rumlar arasında sevgilisi Eleni’nin de olduğunu öğrenince kendini yollara vurdu ve onu aramaya başladı. Eleni’nin ağabeyi Yorgi, Mehmet’in yolunu kesip artık kardeşliğin bittiğini, sonsuza kadar sürecek bir düşmanlığın başladığını söyleyerek, Eleni’ye ulaşmasına engel olmak istedi. Mehmet sözünden dönmeyi, aşkından vazgeçmeyi kabul etmedi. Bir anlık öfkesine yenilen Yorgi, Mehmet’i öldürerek kanlar içinde olduğu yerde bıraktı. Mehmet son gücünü, Eleni’siyle gizli gizli buluştuğu çınara varmak için kullandı ve çınarın oyuğuna sevgilisi için bir not yazdı. Kanıyla yazdığı notta “Canım sevdiğim, sonsuza dek seni burada bekleyeceğim” diyordu. Eleni olanlardan habersiz konvoyda ailesiyle birlikte ilerlerken, sırdaşı Penelopi’den olanları öğrendi. Konvoydan ayrılıp Mehmet’i bulmak için ilk aklına gelen yer olan çınarın yanına gitti. Mehmet’in ölü bedenine son kez sarıldı, notunu okudu ve gizli buluşma yerleri, aşklarını şahidi olan bu çınarın altında canına kıydı. Çınara ise onların hikâyesini geleceğe taşımak ve sonsuza dek onlar için gözyaşı dökmek kalmıştı.




Yazının başında da bahsettiğim gibi çok kısa zamanda ziyaret ettiğimiz için uzun uzun keşif yapma fırsatım olmadı ama çok sevdiğim kahve saatimi '' Faik bey Konağında yaptım..Uluabat Gölü karşısında kahvemi yudumlarken huzur bulmamak elde değil. Ayrıca Faik bey konağında kahvaltı ve Uluabat gölünden çıkan balıklardan oluşan güzel menüleri var. Yolunuz düşerse mutlaka uğrayın derim.

     






Biz av yasağı olmadığı bir dönemde balıkçılık için yeniden gideceğiz. Çünkü eşim olta gönüllüsü ve en büyük isteklerinden biri de Uluabat Gölünde Turna balığı avlamak 😊




 Benim anlatacaklarım bu kadar.
Kısacık ama çok keyifli bir gezi oldu.
Gezmekten,görmekten ve yeni yerler listeme eklediğim için çok mutluyum
Yeniden görüşmek üzere Gölyazı...








Beni instagram hesabımdan takip etmek isterseniz
💛💜
Sevgiler Ayda'dan




3 yorum:

  1. Çok güzel resimler, ben de çok merak ediyorum burayı. Umarım bir gün gideceğim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim 😊 umarım en kısa seninde yolun düşer😊

      Sil
  2. harika yerler, ah o olta balıkçılığı yok mu? turna balığı oldukça meşhur bursa yöresi göllerde. :)

    YanıtlaSil